Sanat Beylikdüzü'nde

Değerli İstanbullular,

Yaşadığımız kent; üç imparatorluğun görkemiyle, semavi dinlerin kucaklayıcı iklimiyle, Boğaziçi’nin mavisi, Tarihi Yarımada’nın bilgeliğiyle her adımda çoğaldıkça çoğalan bir şehir. Yüz yıllardır süregelen; birbirine eklenerek, üst üste binerek, iç içe geçerek devam eden bu çoğalma hali, eşsiz bir kültürel mirasa sahip bu muhteşem kenti ortaya çıkardı. Bu mirasın içinde Romalı bir heykelin bakışı da var, Süleymaniye’nin huzur veren sükûneti de, Kapalıçarşı’nın rengârenk ahengi de… Şehrin tarihsel, kültürel, duygusal varoluşunun kanıtı olan bu miras, aynı zamanda İstanbul’u benzersiz bir “koleksiyoncuya” dönüştürüyor. Bir İstanbullu olarak böyle bir şehri soluyabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Bu kentin binlerce yıldır var olan bu koleksiyoncu kimliğinden büyük bir ilham alıyor, ben de değer verdiklerimi saklamaya çalışıyorum.

Birtakım objeleri biriktirmek, insanlar için çok eski zamanlara uzanan bir gelenek. Antik Dönem’den Ortaçağ’a, Rönesans’tan modern zamanlara dek farklı amaçlarla devam eden bu gelenekte kimi zaman önemli savaş ganimetleri, kimi zaman kutsallık atfedilen objeler, kimi zamanda eski eserler ve çeşitli sanat eserleri saklanmaya değer bulunmuş. Müzeciliğin ve koleksiyonculuğun temelleri de böyle atılmış. Geçmişin mirası bu sayede geleceğe aktarılmış. Günümüzde de toplamaya, biriktirmeye, saklamaya devam ediyoruz. Koleksiyonculuk bazılarımız için bir tutku, bazılarımız içinse bir uzmanlık alanı. Benim içinse beni besleyen, araştırmaya, öğrenmeye yönlendiren, sanata ve sanatçıya destek verme ihtiyacı hissettiren bir misyon. 90’lı yıllardan itibaren gönül verdiğim bu alan, benim için ömür boyu devam edecek. Hem bir İstanbullu hem de bu şehrin geleceğini tasarlamaya talip olmuş bir yönetici olarak sanatla daha fazla karşılaşmaya, sanat üzerine daha çok konuşmaya ve tartışmaya, sanatla yeni ifade biçimlerini keşfetmeye ihtiyacımız olduğunudüşünüyorum. Çünkü Atatürk’ün de belirttiği gibi: “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”

Bunca zamandır biriktirdiklerimi sevgili hemşerilerimle paylaşma sorumluluğumun bir gereği olarak hayata geçirdiğimiz “Galeri Beylikdüzü”, figüratif resimlerden soyut resimlere; heykellerden video art’a; çağdaş sanat yapıtlarından baskı eserlerine kadar oldukça zengin bir koleksiyonu ziyaretçilerle buluşturacak. Koleksiyonda; Abidin Dino’dan Bedri Rahmi Eyüboğlu’na; Devrim Erbil’den Sabri Berkel’e; Fahrelnissa Zeid’den Cihat Burak’a; İbrahim Balaban’dan Süleyman Saim Tekcan’a; Hüsamettin Koçan’dan Alp İşmen’e; Gökçe İrten’den Refik Anadol’a, farklı kuşaklardan gelen, farklı teknikleri kullanan birbirinden değerli sanatçılarla karşılaşacaksınız. Sizleri, ilham verici bir sanat yolculuğuna davet eden Galeri Beylikdüzü’nün hem şehrimize hem de İstanbullu’lara daha fazla hayal kurduran, umut aşılayan bir sanat durağı olmasını diliyorum.

Sevgi ve Saygılarımla,
Ekrem İMAMOĞLU
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı