
Köy Enstitüleri: “Aydınlığa Açılan Kapıların 85. Yılı”

Köy Enstitüleri 85 Yaşında
Köy Enstitüleri’nin kuruluşunun 85.yılını kutlarken, Batı İstanbul Eğitim Kültür ve Sanat Vakfı, Köy Enstitüleri’nin aydınlanmacı, hümanist yapısını bugüne taşıyan bir fotoğraf sergisine ev sahipliği yapıyor. Galeri Beylikdüzü’nde Köy Enstitüleri’nin kuruluşunun 85. yılı dolayısıyla, Anadolu’nun dört bir yanından bu eşsiz ve kıymetli eğitim seferberliğini hatırlayacağımız ve anacağımız 55 fotoğrafın yer aldığı “Köy Enstitüleri: Aydınlığa Açılan Kapıların 85. Yılı” arşiv fotoğrafları sergisinin açılış kokteyli köy Enstitüleri kuruluş günü olan 17 Nisan’da gerçekleşecek. Sergi 11 Mayıs’a dek Galeri Beylikdüzü’nde izlenebilecek.
İnsan, Sanat Demokrasi
Köy Enstitüleri, Eğitmen Kursları ve Köy Öğretmen Okulları deneyimleri üzerinden TBMM’de 17 Nisan 1940’tarihinde 3803 sayılı yasayla hayata geçen bir Cumhuriyet projesidir. Mimarları Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel ve İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’tur. Köy Enstitüleri Eğitim Sistemi o güne kadar yalnızca askerlikte ve vergide anımsanan, nüfusun % 85’ini oluşturan, orta çağı yaşayan Anadolu köylerini kendi çocuklarıyla içten canlandırma tasarımıdır. Kırk bin köyün otuz bininin öğretmensiz ve okulsuz olduğu, okuma yazma oranının çok düşük olduğu ülke koşullarında Ulusal Kurtuluş Savaşının aydınlanmacı kadrolarının Cumhuriyet’i köylere taşıma projesiydi. Köy Enstitüleri köyün sınıfına değil köye pedagoji dışında teknik bilgilerle donatılmış öğretmen yetiştirme, halk önderleri yetiştirmeyi hedefliyordu. Köy Enstitülerinin düşünsel temelini, Avrupa’daki iş okulu anlayışı, Cumhuriyet’in “insan, sanat, demokrasi “ merkezli kamusal eğitim anlayışı, aydınlanmanın temel kazanımları, ilerici tüm düşünce akımlarının sentezi ve Cumhuriyet’in fikri zemini oluşturmuştur. Köy Enstitüleri yoksul köy çocukları ve özellikle kız öğrenciler için laik, demokratik, bilimsel eğitimin uygulandığı özgün eğitim kurumlarıydı. Enstitülerde demokratik eğitim süreçlerini, kitap okuma ve tartışma saatlerini yaşayarak eleştirel düşünce bilinci kazanan öğrenciler Cumhuriyet değerlerini köylere taşıdılar. İç ve dış dinamiklerin baskısıyla önce Yücel ve Tonguç görevlerinden ayrıldı. Köy Enstitüleri tüm başarısına rağmen 1954 yılında İlköğretmen Okullarına dönüştürüldü.
HASAN ÂLİ YÜCEL (1897-1961)
Cumhuriyet dönemi Türk aydınlanmasının öncülerinden olan Hasan Âli Yücel; İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünü bitirdikten sonra meslek hayatına önce öğretmen, sonra maarif müfettişi, Gazi Eğitim Enstitüsü Müdürü ve Orta Öğretim Genel Müdürü olarak başladı. 1935’te Cumhuriyet Halk Partisi'nden İzmir Milletvekili olarak meclise girdi ve 28 Aralık 1938'de ise Millî Eğitim Bakanı oldu. Millî Eğitim Bakanlığı döneminde Mustafa Kemal düşüncelerini 1940’lı yıllara taşıdı. Bakanlık döneminde eğitim alanındaki reformları ve kültürel kalkınma hamleleriyle büyük bir dönüşüm sağladı. Tercüme bürosuyla Doğu ve Batı klasiklerin tercümesi, özerk-demokratik üniversite yasası, ansiklopediler, konservatuvar ve operanın kuruluşu, müzeler, şûralar, Türkiye’nin UNESCO’ya girişi ve İsmail Hakkı Tonguç'la birlikte hayata geçirdiği Köy Enstitüleri bu dönemin çok önemli kazanımları oldu. Türk eğitim sisteminin şekillenmesinde bugün aşılamayan bakan olarak anılan Hasan Âli Yücel, şair Can Yücel’in de babasıdır.
İSMAİL HAKKI TONGUÇ (1893-1960)
Türk eğitim tarihinde önemli bir dönemeç olan, Köy Enstitülerinin kuramcısı ve uygulayıcısı olan İsmail Hakkı Tonguç; çok zor koşullarda Kastamonu Öğretmen Okulu öğrencisi olur ve ardından İstanbul Öğretmen Okulundan mezun olduktan bir yıl kadar sonra Almanya Karlsruhe’de güzel sanatlar ve pedagoji üzerine eğitim alır. Kazandığı anti-emperyalist bilinç ve yaşadığı zorluklar nedeniyle yaşamını yoksul köy çocuklarının eğitim hakkına adar. Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati döneminde bakanlık kadrosuna gezici eğitim müzesi müdürü olarak atanır. İlerleyen yıllarda Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümünün kurucusu olan Tonguç; bir yıl kadar kurumun Müdürlüğü yaptıktan sonra bakanlıkta İlköğretim Genel Müdürü olur. Gazi Mustafa Kemal’in önerisiyle Köy Enstitülerine giden yolculukta ilk adım olan Eskişehir Mahmudiye’de 84 öğrenciyle eğitime başlayacak “İlk Eğitmen Kursunu” açılışını sağlar. 28 Aralık 1938’de ise Hasan Âli Yücel Millî Eğitim Bakanı olduktan sonra, vekâleten yürüttüğü İlköğretim Genel Müdürlüğü görevine asaleten atanır. Yücel ile birlikte bir devrim hareketi olan Köy Enstitülerinin kuruluşu imecesinde önemli bir yer alır. Köy Enstitülerinde “iş içinde yaparak yaşayarak öğrenme” yöntemiyle, hayatın gerçek problemleri üzerinden öğrenmeyi temel alan deneysel pedagojik bir yöntemle binlerce halk çocuğunu laik, demokratik, bilimsel, karma eğitimle buluşturur. Enstitülerde yetişen binlerce öğretmenle “eğitim hakkı”, sağlıkçılarla da “sağlık hakkı” kavramının yaşama geçmesini sağlar.



